19 Mayıs 2012 Cumartesi

Ada üzerine

   Değerli günlük; bildiğin üzere küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz. Merak etme recep ivedik'e bağlamayacağım, benimki nefs davası. Her dünya insanı gibi ben de kendi çapımda yabancı kültürlerin etkisi altına giriyorum. Ama bunda seçici davrandım. Türkiye'de mis gibi Demet Akalın varken Beyonce dinlemedim sayın günlük. Güzelin peşinde koştum acizane.
   İşin ilginci kendi kültürümden daha ziyade etkilenebildiğim şeyler hep adadan çıktı. Britanya'dan. İnsan kendi kültüründen etkilenmeye daha meyillidir ama ben ürünlerden bahsediyorum. Bizimkiler ortaya bir şey koydular da takip etmedik mi? Fetih 1453 lere gidip iki saatimi (kaç saattiyse artık)  zehir etmedim mi? Olmuyor lakin.
   Ne var bu adada diyeceksin, entellektüel görünmek için (doğruya doğru şimdi) yazarlardan başlayayım. Bernard Shaw mesela. İrlandalı. -İrlandalılar candır bu arada.- . Vicdanlı bir yazar. Kara Kız adlı kitabında dini sorgularken İslam ve peygamberimiz hakkında korkusuz ve pervasızca tespitler yapmıştır:
  ''Muhammed gibi bir insan modern dünyanın yöneticiliğini üzerine alacak olsa, dünyaya çok muhtaç olduğu barış ve mutluluğa kavuşturacak şekilde sorunları çözmeyi başarır. Ben şayanı hayret bir şahsiyet olan Muhammedi tetkik ettim. Benim düşünceme göre O'nu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımak lazımdır. 20. Yüzyılın bitmesinden evvel bütün Britanya imparatorluğunun Muhammed dinini kabul edeceğini sanıyorum''
     George Orwell, 1984 romanıyla bilirsin günlük. Dünyanın ne kadar berbat bir yer olduğunu fütüristik bir kurguyla anlatabilmiştir ki helal olsundur.
     Daha yazar var tabii de abartmamak lazım. Beyaz Perdeye geçelim. Sherlock Holmes belki de yazılmış ve yazılabilecek en iyi polisiyedir. Sir Arthur Conan Doyle yazmıştır eseri ve II. Abdülhamid'in de bu yazarı İstanbul'a davet ettiği söylenmekteymiş. Dizisi de filmi de kitabı da muhteşemdir nitekim.
     Film demişken darbenin büyüğünü sona sakladım sayın günlük: Braveheart... Anlatmaya lüzum yok zaten.
   Müzik demişkene Celtic ve Kelt müziğin ayrı bir yeri vardır. Muhteşemdir, huzur vericidir ve alır götürür sayın günlük. Tüm dünyanın müziği bir yana o bir yanadır. İrlandalılar ve İskoçların müziğidir. Bu iki halk fazla karışmamış ari ırklardır, neşeli ve dünya milletlerine lanet etmememi sağlayan milletlerdir.
    U2'dan bahsetmeye ihtiyaç hissetmiyorum sayın günlük zaten biliniyor. The Corrs'tan bahsedeyim. İrlandalı (zaten başka nereli olacaktı?) dört kardeşin oluşturduğu bir grup. İsmi ailenin soyadından geliyor. İrlanda ezgileri ile modern müzik yapıyorlar. Elbette beni cezbeden yerel ezgileri ve pek güzel bir kızımız olan solisti Andrea Corr. Bu noktada U2 ve The Corrs düeti de benim için ayrı bi mana ifade ediyor sayın günlük.




Summer Wine zaten kendinden muhteşem bir şarkı ama bu düet ile de ayrı bir güzel sanki:

 
    Braveheart'ın o muhteşem müziğini yapan kişiyi anmadan bitirmeyeyim. Enya'da İrlandalıdır sayın günlük. Kelt müziğini dünyaya duyuran kişidir. Müzikle uğraşan ailenin müzikle uğraşan kardeşlerinden biridir. Bu aileler bu gruplar ve bu kadınlar bizim maçlarda stadlara gidip taraftarlık başlığı altında küfreden hatun kişilerimiz yanında o kadar değerlidir o kadar naiftir ki elde olmadan o kültürün ürettiklerini tercih etme durumunda kalıyorum.
   
   Loreena McKennitt'i unuttum sanma. Kanada vatandaşı olsa da İrlandalı'dır. Bizim Candan Erçetin'in Caddelerde Rüzgar şarkısının melodisi de olmak üzere muhteşem müzikler yapmıştır sayın günlük.
  http://www.youtube.com/watch?v=4QpRCK1IbiE . 
    
  Sayın günlük, insanlar seni farklı yapan şeyleri seni ezmek için kullanmakta ilk çağlardan beri pek mahirdir. (mahire selamlar) 'Pis batı hayranı lililili' şeklinde düşünenleri onun için mazur görmek gerekir. Zira Anadolu çocuğu olduğunu iddia eden arkadaşlar iyi olmaktan çok uzak türkülerin ve arabesk eserlerin peşinde kültürlerini yaşamaktalar. Bir kısmı da apaçi olmuştur ya neyse. Herkesin elindeki kendine sayın günlük hadi görüşürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder