9 Ağustos 2012 Perşembe

tüm mesele lahmacunda: olmak ya da ne bileyim ben

  Değerli günlük; Necip Fazıl gibi çile çekmek istedim, içim gıdıklandı, güldüm. Cemil Meriç gibi vardiya gözcüsü olmak istedim, üşendim. Şeyh Şamil gibi savaşmak istedim, yemedi. Marks gibi kalabalıklara yön vermek istedim, sürüye kapıldım. Kemal Sunal gibi güldürmek istedim, fıkrasına gülünmeyen adam gibi kaldım. Mehmet Akif gibi delikanlı olmak istedim, kendim bile inanmadım. Baktım olmayacak sıradan biri olmak istedim, kendime bile tümör gibisinden bir çıkıntı gibi gözüktüm, olmadı.
   Neticede mala bağladım sayın günlük. Çay içip bir şeyler karalayan ne idüğü belirsiz biri oldum. Mutsuz da değilim mutlu da. Tüm bunlara rağmen belirsizliğin içinde de değilim. Rahatım ama huzurlu değilim. Arayış içindeyim herhalde. Arayış demişkene kebapçıyı lahmacun için arıyorum. Görüşmek dileğiyle...

1 yorum: